CÜMLEDE ANLAM
Cümle Nedir?
Bir duyguyu düşünceyi, bir durumu veya bir alay anlatan; yargı bildiren söz ya da sözcük grubuna cümle denir.
Anlatılan duygu, düşünce veya olayın dilin kurallarına uygun biçimde ifade edilmesi gerekir. Cümleyi oluşturan kelime gruplarını bilmeden, kelimeler arası anlam ilgisini anlamadan sağlam cümleler kurmak zordur.
Cümlede işi, oluşu, yargıyı bildiren cümleyi tamamlayan sözcüğe yüklem denir. Yüklem cümleyi sonuca bağlar. Cümleden yüklemi çıkarırsan geriye arka arkaya sıralanmış kelimeler kalır. Yüklem ile sonlanmayan bu kelimeler bir anlam ifade etmez.
Örnek
Bebeğimiz mışıl mışıl uyuyor. (cümle)
Bugün öğleden sonra (cümle değil)
Akşam annem, babam ve ben
Akşam annem, babam ve ben gezeceğiz.
Bir cümlede sözcük sayısı, anlatılan duygu düşüncenin durumuna göre değişir;
Örnek
Çalıştım.
Çok çalıştım.
Dün çok çalıştım.
Dün sınava çok çalıştım.
Başarılı olmak için dün sınava çok çalıştım.
İyi Bir Cümlenin Özellikleri
Anlatım cümle ile sağlanır. İyi bir cümle iyi bir anlatım demektir. İyi bir anlatım yakalayabilmek için anlatım özelliklerini iyi bilmek gerekir. İyi, güzel, anlaşılır, doğru bir anlatım şu özelliklere sahip olması gerekir:
-Açıklık
-Duruluk
-Yalınlık
-Akıcılık
-Doğallık
-Özgünlük
-Özlülük
-Sağlamlık
-Tutarlılık
Açıklık:
Anlatımın kolay anlaşılmasıdır. Anlatımın hiçbir tartışmaya yol açmadan, tek bir anlam ifade etmesidir. Anlatımda bir belirsizlik yoktur.
Bir bakıma anlatımın diğer özellikleri, anlatımda açıklığı yakalamak içindir.
Örnek
Sunucu yönetmeni davet etti. (Burada anlatım açık değildir. Sunucu, yönetmeni mi davet etmiştir? Birisi; sunucu olan yönetmeni mi davet etmiştir?)
Duruluk:
Anlatımda gereksiz sözcüklerin bulunmamasıdır. Etkili bir anlatımda gereksiz sözcük veya ek kullanılmaz. Aynı anlamı veren sözcüklerin bir arada kullanılması duruluğu bozar. Kullanılan her sözcük paragrafın anlatımına katkı sağlıyorsa gereksiz değildir.
Örnek
Mecburen ödemek zorunda kaldık.
(Mecbur olmak, zaten zorunda olmaktır.)
Sana olan itimadım, güvenim, saygım sonsuz.
(İtimat ve güven eş anlamlıdır.)
Onunla ilk tanıştığımda ona ısınamadım.
(Tanışma bir kere olur.)
Yalınlık:
Yalınlık sadeliktir. Anlatımın süsten uzak olmasıdır. Yalın bir düşüncede cümleler, duygular sade ve net olur. Uzun cümleler, sanatlı söyleyişler yalınlığı bozar.
Örnek
Gemimiz şafaktan önce hızlı davranarak güzel İzmir’i geri bırakıp ilk bakışta bir çocuğun basit resmini andıran Akdeniz’e geçmişti. (Fazla süslü bir cümledir.)
Gemimiz şafaktan önce İzmir’i geride bırakıp Akdeniz’e geçmişti.
Akıcılık:
Cümleyi oluşturan sözcüklerin ahenkli olmasıdır. Anlatım pürüzsüz olması, hiçbir engele uğramadan akıp gitmesidir. Anlatımın kesik kesik olmamasıdır.
Gereksiz sesler, ekler; söylenmesi güç kelimeler anlatımı tutuklaştırır. Eğer anlatım akıcıysa, okuyucunun veya dinleyicinin aklında yer eder, kolay hatırlanır.
Örnek
Durmadan etrafına bakıyordu, ağlıyordu, haykırıyordu. (-dı eki gereksiz kullanılmış.)
Durmadan etrafına bakınıyor, ağlıyor, haykırıyordu.
Doğallık:
Doğallık samimiyet demektir. Her şeyin olduğu gibi anlatılmasıdır. Anlatımın zorlamadan yapmacıktan uzak olmasıdır. Doğallık, yani içten anlatım inandırıcılık sağlamaktadır.
Örnek
Benim saçlarım yumuşak, Havva’nın saçları keçe gibi. Annem ustura iki kere kazıttı saçlarını, uzasın diye; ama uzamadı. (doğal bir anlatım yapılmış)
Adamlar huzursuzlandı, sabırsızlandı. Genç adam hala (kolunu bırakmıyordu gelinin). “Niye anlamıyorsun?” dedi. Gelin “Aşkımız bir günah, son sözüm bu.” dedi gelin. “Ama hiçbir şey konuşmadık ki.” Dedi genç adam. “ Konuşacak bir şey yok, geç kaldık bu ayrılığı yaşatacağız kendimizde.” “Adını söyle hiç değilse…” dedi genç adam ama kadın adını söylemedi: “Adımın ne önemi var, yaşadığımızın da adı yoktu.” dedi. (Görüldüğü gibi doğal bir anlatım yoktur.)
Özgünlük
Anlatımın kendine özgü olmasıdır. Anlatımın başka bir düşünceye benzememesidir. Hiçbir yapıtın, düşüncenin taklit edilmemesidir.
Her sanatçı eserine, cümlesine; anlatımına kendi damgasını vurmasıdır. Sanatçı özgün bir anlatımda kendi yeteneklerini, yaşantıları, zevkler, beğenileri doğrultusunda yazar.
Her yiğidin yoğurt yiyişi farklıdır.
Özlülük:
Özlülük az sözle çok şey anlatmaktır. Söz yığınından uzakta olmaktır. Fazla söz yorar ve sıkar.
Az sözle çok şey anlatmak varken, sözcük israfı yapmak dinleyicileri sıkar ve yorar. Söz gereksiz yere uzatılmamalı, bu yapılırken anlatım da eksik olmamalıdır.
Örnek
Dilimin sınırları beynimin sınırlarıdır.
Neyi arıyorsan sen “o” sundur.
Görüldüğü gibi özlü bir anlatım yapıldığı zaman, sözcükler okunarak, söylenenlerden yola çıkarılarak çağrışımlara ulaşılır. Böylece anlatım okuru, dinleyiciyi düşünmeye sevk eder.
En özlü sözler atasözleri ve özdeyişlerdir.
Sağlamlık:
Eğer cümle dilbilgisi kurallarına uygunsa sağlam demektir. Öge eksikse, ekler yanlış kullanılmışsa sağlamlık bozulur.
Örnek
Bazıları kimseye güvenmiyor, sevmiyor.
Kimseyi
Tutarlılık:
Tutarlılık anlatımın mantık kurallarına uyması, çelişkiler taşımamasıdır. Tutarlı cümleler uyumludur.
Örnek
Öykü ile şiir akrabadır. Fakat şiir, öyküden daha zorlayıcıdır. Seçilen sözcüklerin çağrışım değeri taşıması, şiiri yoğun ve değerli kılan bir özelliktir. Bu bakımdan şiir öyküye yaklaşamaz.
Bu paragrafta cümleler arası tutarlılık yoktur. Öykü ve şiir karşılaştırılırken çelişkili cümleler kurulmuştur. Anlatımı oluşturan cümle arasındaki anlam bağı önemlidir. Bu bağ tutarlı olmazsa anlam karmaşası olur.
Eksiltili Cümle (Kesik Cümle)
Yüklemi kullanılmadığı halde yargı bildiren cümlelerdir. Bu cümlelerde anlamda eksiklik yoktur. Anlam zihinde tamamlanır.
Eğer eksiltili cümle iyi kurulursa anlatıma güç kazandırır. Eğer cümle iyi kurulmazsa cümle bir anlam ifade etmez.
Örnek
Azıcık aşım, kaygısız başım… (olsun)
Kiminin parası, kiminin duası… (makbul)
-Bunun karşılığı ondan ne aldın?
-Hiçbir şey… (almadım)
Ülkede binlerce çocuk aç, çaresiz, parasız… (yaşıyor)
Sebep Sonuç Cümleleri (Neden Sonuç, Gerekçe Cümleleri)
Bir eylemin hangi sebeple yapıldığını bildiren cümlelerdir. Biri diğerinin gerekçesini açıklayan iki yargıdan oluşur. Bu cümlelerde iki yargı da gerçekleşmiştir.
Örnek
Hasta olduğu için gelemiyor.
1.cümle 2.cümle
Yapılmış eylem Yapılmış eylem
Örnek
Sen uyandın diye kahvaltı hazırladım.
Sınava iyi hazırlandığı için başardı.
Derece girince takıma alındı.
Öfkelendiği için üzüldüm.
Okullar kapanınca tatil yerleri canlandı.
Oyunu kurallarına göre oynamadık diye bize katılmadı.
Sonuna bu hareketlerinden ötürü on bir ay hapse mahkum edildi.
Amaç Sonuç Cümleleri
Eylemin hangi amaca bağlı olarak gerçekleşeceğinin belirtildiği cümlelerdir. İki yargı vardır; yargıların birisi işin yapılma amacını anlatırken, birisi henüz gerçekleşmemiştir.
Örnek
Konuşmak için yanıma geldi.
Amaçsonuç
(yapılmak isteniyor)(yapılmış)
Çiçekleri sulamak için su istedi.
Borcunu ödemek için evini sattı.
Daha sağlıklı olayım diye spor yapıyor.
Ailesini görmek için Van’a gitti.
Öğretmenin gözüne girmek maksadıyla gayret ediyor.
Bu ikramın sebebini anlamak için telaşsız bekledi.
Konya’ya gitmek üzere evden iki saat evvel ayrıldı.
NOT
Neden sonuç cümlelerinde sebep bildiren eylemin gerçekleşip gerçekleşmediğini kesin olarak biliriz fakat amaç sonuç cümlelerinde sonucun gerçekleşip gerçekleşmediğini bileyemeyiz, sadece amaç edinilmiştir.
Örnek
(Amaç sonuç) Hasta olmamak için, bol meyve yiyor.
(-) (+)
(Neden sonuç) Hasta olduğu için, bol meyve yiyor.
(+) (+)
(Amaç sonuç) İstediği bölüme gidebilmek için çok çalıştı.
(Neden sonuç) İstediği bölüme gittiği için çok çalıştı.
Nesnel ve Öznel Cümleler
Söyleyenin kendi düşüncesini, duygusunu, beğenisini içeren cümlelere öznel cümleler denir. Doğruluğu veya yanlışlığı kişiden kişiye değiştiği için öznel yargılar kanıtlanamaz.
Söyleyenin duygu düşüncesini içermeyen, doğruluğu, yanlışlığı kişiden kişiye değişmeyen cümlelere nesnel cümleler denir. Nesnel yargılar araştırma sonucu kabul görmüş yargılardır. Bu cümlelerde duygu, izlenim yoktur.
Örnek
Oyunda dört kadın, üç erkek oyuncu vardır. (N)
Yeşillik insana huzur verir. (Ö)
Dostluk en kutsal değerdir. (Ö)
Zeytin en çok Ege Bölgesi’nde yetişir. (N)
*Herkesin kabul ettiği cümleler
İtiraz edilmeyen cümleler Nesnel
*Kişilerin duygularının bağlı olduğu cümleler
Yorum cümleleriÖznel
Bence… Bana göre…
Ali: Futbol oynamayı seviyorum.
Ayşe: Futbol oynamayı sevmiyorum.
(Düşünceler farklı öznellik)
Kitap ve gazete yayımı işi bizim can davamızdır. (Ö)
Bu seneki sınav soruları çok zordu. (Ö)
Filler yaşayan en büyük canlılardır. (N)
Kendini anlatmak istiyorsan resim yapmalısın. (Ö)
Şart (Koşul) Cümleleri
Bir olayın bir durumun gerçekleşmesinin başka bir olaya veya duruma bağlı olduğunu belirten cümlelere şart cümleleri denir.
Örnek
Ödevini yaparsan, dışarı çıkabilirsin.
Bu kitabı okursan, her şeyi anlarsın.
Görseniz bu genci çok beğenirsiniz.
Ondan uzaklaşmadıkça emeklerin boşa gidecek.
Müzik dinleyebilirsin ama sesini açmayacaksın.
Akşama vermek üzere kitabı alabilirsin.
Doğrudan ve Dolaylı Anlatım Cümleleri
Bir sözün söylendiği gibi anlatım biçimine doğrudan anlatım denir. Bu anlatım biçiminde söz kelimesi kelimesine aktarılır. Doğrudan anlatılan cümleler tırnak işareti içinde yazılır veya virgül kullanılarak belirtilir.
Bir sözün kişi, zaman, anlatıcı değişikliği ile aktarıldığı anlatım biçimine dolaylı anlatım denir. Bu anlatım biçiminde düşüncenin dokusu bozulmaz; sadece cümle biçimsel değişiklik ile aktarılır. Bu anlatım biçiminde söz kelimesi kelimesine aktarılmaz.
Örnek
Aslı: “ Bu kitabı iki kez okudum.” dedi.(Doğrudan anlatım cümlesi)
Aslı bu kitabi iki kez okuduğunu söylüyor. (Dolaylı anlatım cümlesi)
Doktor babamı “İlaçları düzenli içmelisin.” diye uyardı. (Doğrudan anlatım cümlesi)
Doktor babama ilaçlarını düzenli içmesini tembih etti. (Dolaylı anlatım cümlesi)
Aristo bilginin güç olduğunu söyler. (Dolaylı anlatım cümlesi)
Öğretmenimiz, şimdi zorluk çekenlerin, sonra rahatı bulacağını ifade etti. (Dolaylı anlatım cümlesi)
Voltaire “Borç, köleliğin başlangıcıdır.” demiştir. (Doğrudan anlatım cümlesi)
Descartes’in “Düşünüyorum, öyleyse varım.” sözü çok ünlüdür. ( Doğrudan anlatım cümlesi)
Örtülü Anlam Cümleleri
Doğrudan söylenmeyen cümlelerin dolaylı olarak söylendiği anlatımlara örtülü anlatım denir. Bu anlatım türünde söylenen söz içinde yer almayan ifade cümlenin anlatımından çıkarılır. Örtülü anlatımı ima edilen anlatım da denir.
Örnek
Buralarda artık geyiklere rastlanmıyor.
Örtülü anlam: Eskiden buralarda geyiklere rastlanıyormuş.
Sende başarılı bir öğrencisin.
Örtülü anlam: Başka başarılı öğrenciler de var.
Hastanın durumu bu hafta daha iyi.
En sevdiğim yemek köfte.
Ahmet yine kaza yapmış.
Kendimi mutlu etmenin yollarından biri de resim yapmaktır.
Dere kenarındaki evler heyelan nedeniyle yıkıldı.
O korkunç kazadan sonra yalnız benimle konuşuyor.
Kendimi mutlu etmenin yollarından biri de resim yapmaktır.
Üslup ve İçerik Cümleleri
Yazarın anlatış tarzına, kendine, seçtiği yola, anlatım biçimine üslup denir. Konuyu ele alış biçimi, sözcük seçimi, dili kullanışı, cümle kuruşu üsluptur.
Yazarın eserinde konuyu nasıl anlattığını belirten cümlelere üslup cümleleri denir.
Örnek
Şair şiirlerinde akıcı bir dil kullanmış.
Konu masalcı bir şekilde işlenmiş.
Yazılarında gereğinden fazla söz sanatları kullanılmış.
Bütün yazılarında dolaylı anlatıma yer vermiştir.
Her zaman yazılarında karşılaştırma kullanarak düşünceyi en etkili şekilde sunar.
Kitabın en çok öne çıkan özelliği, özlü anlatıma sahip olmasıdır.
Şair okuyucunun ilgisini sözcük seçimiyle çekmeyi başarmıştır.
Bir anlatımda verilmek istenen öz duygu, düşünce, konuya ise içerik denir. Eserde işlenen duygu, düşünce, hayal, içeriktir.
“Bu eserde ne anlatılmış?” sorusuna yanıt alabiliyorsak o cümle içerik cümlesidir.
Ne anlatıyor? İÇERİK
Nasıl anlatıyor? ÜSLUP
Örnek (İçerik Cümleleri)
Yazar bu yapıtında çocukları ve onların hayal dünyasını işlemiş.
Denemelerinde başka dünyanın insanından bahsediyor.
Sait faik, sıradan insanların hayat hikayelerini anlatır.
Kemal Tahir daima tarihi konuları yazar.
NOT
Bir cümlede hem içerik hem üslup ile ilgili bilgi verilebilir.
Örnek
Yazar köy yaşamının şehir yaşamından farkını bütün okuyucuların anlayabileceği şekilde anlatmış.
Uzun zamandır yaşadığı yeri özgün ifadelerle anlatmıştır.
İnsanların iç dünyasını anlatırken çokça tasvir yapmış, uzun cümleler kurmuştur.
Tanımlama Cümleleri
Bir kavramın niteliklerini eksiksiz olarak belirtme, açıklama veya tarif etmeye tanım denir. Herhangi bir kavramın ne olduğunu anlatan cümlelere tanım cümleleri denir.
Örnek
Kitap size istediğiniz zaman ders vermeye hazır öğretmendir. (Kitap Nedir?)
Mektup, yazarak konuşmaktır.
Sanatçı toplumu yönlendiren, topluma yön veren kişidir.
Sanat güzellik yaratmaktır.
Bilinç akışı yöntemi öykü ve romanlarda karakterlerin geçmişe ve bugüne ilişkin duygu, düşünce ve anıların aktarılmasında kullanılan bir tekniktir.
NOT
Cümlenin tanım bildirilmesi tamamen anlatımıyla ilgilidir. Kimi zaman varlık veya kavram, özelliği bildirilerek de tanımlanır. Niye?
Örnek
Eleştirmen sanat eserinin tarafsız bir gözle inceleyen kişidir.
(Burada eleştirmenin kim olduğunu tanımlamıştır.)
NOT
Bir kavram, nesne öznel bir şekilde tanımlanabileceğini gibi nesnel bir şekilde de tanımlanabilir.
Örnek
Deneme, yazarın düşüncelerini kendiyle sohbet ediyormuş gibi anlattığı en etkileyici ve içten yazı türüdür. (Öznel tanımlama cümlesi)
Deneme, yazarın görüşlerini kanıtlamak zorunda olmadığı yazı türüdür. (Nesnel tanımlama cümlesi)
NOT
Tanım cümleleri genellikle “dır,dir” şeklinde biter. Fakat her “dır,dir” ekini alan yüklem tanım cümlesi oluşturmaz. Söyleyiş bakımından tanım özelliği gösterse de tanım bildirmez.
Örnek
Çiçek, herkesçe bilinen bir şeydir.
(Burada çiçeği tanıtıcı ifade yoktur)
Kendisi çok iyi bir öğrencidir.
Karşılaştırma Cümleleri
Aralarında anlamca ilişki, ilgi olan iki kavramı, durumu, varlığı karşılaştıran cümlelere karşılaştırma cümleleri denir. Karşılaştırmada benzerlik, üstünlük, farklılık gibi durumlar ifade edilir. Karşılaştırmanın amacı bir düşünceyi kavramı, durumu daha anlaşılır hale getirmektir.
Örnek
Caner eskisi gibi huzurlu değilmiş.
Senin ablan kadar kitap kurdu değilim.
Bu romanın dili daha akıcı.
Öğretmen sınıfın en çok konuşanı en öne oturttu.
O eşi az bulunur bir sanatçı.
Senin kadar tembelliğini görmedim.
NOT
Her benzetme bünyesinde bir karşılaştırma vardır çünkü bir varlığı başka bir varlığa benzetmen için onları karşılaştırman gerekir. Fakat her karşılaştırma içinde benzetme yoktur.
Örnek
Burası geçen hafta gezdiğimiz yaylalar gibi güzel. (Burada hem karşılaştırma hem benzetme var)
Burası geçen hafta gezdiğimiz yayladan güzel. (Burada karşılaştırma var, benzetme yok)
Süt gibi beyaz dişleri var. (Benzetme karşılaştırma)
Sütten beyaz dişleri var. (Karşılaştırma)
Öneri (Teklif) Cümleleri
Bir sorunu çözmek için öne sürülen görüşe, bir durum karşısında olması gerekenlerin öne sürüldüğü düşünceye teklif denir. Eksik görülen, beğenilmeyen veya yapılması gereken bir durum karşısında olması gerekenlerin yazıldığı cümlelere teklif cümleleri denir.
Örnek
Konuyu tekrar edersen daha iyi anlarsın.
Bu filmin sonuna kadar izlemelisin.
Kendinize bir amaç belirleyin.
Gelin hep beraber özgürlüğün tadını çıkaralım.
Planını yeniden gözden geçirsen iyi olur.
Uyarı (İkaz) Cümleleri
Herhangi bir konu, sorun üzerine dikkat çekmek, uyarmak, bilgilendirmek için yapılan bilgilendirmeye uyarı denir. Uyarı, bir kişiyi kötü bir durumla karşılaşma ihtimaline karşı bilgilendirme niteliği taşır.
Örnek
Sigarayı bırakın.
Terliyken su içmeyin.
Zamanımızı iyi değerlendirmeliyiz.
Hata yaptığını kabul etmelisin.
Dilini tutmazsan etrafında kimse kalmaz.
Seni sevenleri üzdüğün farkında mısın?
Evrakları teslim etmeniz için kısa bir süre kaldı.
Mesafe kısa da olsa emniyet kemerinizi takın. (Kötü bir durumdan koruma amacı olduğu için uyarı cümlesidir)
NOT
Uyarı ve öneri cümleleri karşılaştırılmamalıdır. Uyarı cümlelerinde sonucu önceden kestirilen bir durum, önlenmeye çalışılır; bu nedenle kesin bir talimat verilir. Öneri cümleleri nasihat, tavsiye ağırlıklıdır. Kişiye olumlu etkiler yapmak için fikirler öne sürülür.
Örnek
Öğrendiklerinin kalıcı olması için evde de çalışman gerekir. (Öneri)
Yağmur yağıyor, arabayı hızlı kullanma. (Uyarı)
Pişmanlık Cümleleri
Kişinin önceden yaptığı bir işi veya karardan dolayı sonradan üzüntü duyduğunu belirten cümlelere, pişmanlık cümleleri denir.
Örnek
Bilseydim böyle olacağını izin vermezdim.
Söylediklerine niye inandım ki…
Keşke seni buraya çağırmasaydım.
Keşke onu her gün görmeye gitmeseydim.
Keşke bu filmi izlemeseydim, vaktimi boşuna kaybettim.
Hayıflanma Cümleleri
Kişinin olmasını isteyip de gerçekleşmeyen durumla ilgili kendi kendine üzülmesine hayıflanma denir. Yani kişinin yapmadığı, yapamadığı durumdan üzüntü duymasıdır.
Örnek
Adım gibi bildiğim soruyu nasıl yanlış yaparım!
Tatilim, tatil gibi geçmiyor.
Şimdi İstanbul’da olmak vardı.
Nasıl geçti habersiz, o güzelim yıllarım…
Sigara içmesem daha iyi bir hayatım olurdu.
Seni dinleseydim, daha güzel bir araba alırdım.
Keşke bu şehirde üniversite okusaydım.
NOT
Hayıflanma ve pişmanlık cümleleri farklıdır. Hayıflanma cümlelerinde yapılmayan bir işten dolayı üzüntü, pişmanlık cümlelerinde yapılan işten dolayı üzüntü vardır.
Örnek
Keşke arkadaşıma o kadar ağır sözler söylemeseydim. (Pişmanlık cümlesi)
Param varken keşke yatırım yapsaydım. (Hayıflanma cümlesi)
NOT
Pişmanlık cümleleri 1. tekil ve 1. çoğul şahsa göre çekimlenir. Başkasının adına pişmanlık yaşayamazsın. İçinde keşke yazan her cümle pişmanlık cümlesi değildir.
Örnek
Keşke ödevimi yapsaydım. (Pişmanlık cümlesi)
Sağken toplum onun değerini bir türlü anlamadı. (Şikayet)
Yakınma (Şikayet) Cümlesi
Bir kişi, bir olay, bir kurum veya bir durumdan hoşnut olmamaya yakınmak denir. Bu cümlelerde rahatsızlık vardır. Bu rahatsızlık başkasına anlatılır.
Örnek
Bir de aldığını geri getirse.
Söyleyin kim anlar dilimden.
İnsanlar neden birbirini anlamıyor.
Buraya kadar gelip bana uğramadı.
Sitem Cümleleri
Birine karşı duyulan kırgınlığı belirtmek için kullanılan cümlelere sistem cümleleri denir.
Örnek
Her şeyi anlarım da beni diğerleriyle nasıl aynı, tutarsın?
İnsan bunca emeğe karşı bir arar, sorar.
Böyle bir günde yanımda değilsin.
Bir yudum mutluluğu bana çok gördün.
NOT
Sitem ve yakınma cümleleri arasında fark vardır. Sitem cümlelerinde bir durumdan veya bir kişiden duyulan rahatsızlık, kişinin kendisine söylenir. Yakınma cümlelerinde ise kişiden duyulan rahatsızlık başkalarını anlatılır.
Örnek
Düğüne gittin ve beni çağırmadın. (Sitem cümlesi)
Düğüne gitmiş ve beni çağırmamış. (Yakınma cümlesi)
Önyargı Cümleleri
Bir kişiyle, bir olayla, bir durumla ilgili önceden olumlu veya olumsuz karar vermeye ön yargı denir. Kişisel izlenimden hareketle söylenen olumlu veya olumsuz yargı içeren bu cümlelere önyargı cümleleri denir. Önyargıya peşin hüküm de deriz.
Örnek
Sanatçının son şarkısı rekor kırar.
Müdür bizi görünce bağıracaktır.
O, bu konuda doğru haber yazamaz.
Bu kadar kolay konuyu anlayamayacaklar.
Bana öyle geliyor ki, eser ülkenizde çok satar.
Beklenti Cümleleri
Gerçekleşmesi beklenen davranış ve işleri bildiren cümlelere beklenti cümlesi denir.
Beklenti gerçekleşmiş ise gerçekleşmiş beklenti cümlesi olur. Beklenti gerçekleşmediyse gerçekleşmemiş beklenti cümlesi olur.
Örnek
Sınavdan yüksek not alacağımı umuyorum.
Annem, doğum günümde bana en sevdiğim oyuncağı alacak.
Beni bu sefer sıcak karşılayacağını biliyordum. (Gerçekleşmiş beklenti)
Beni bu sefer sıcak karşılayacağını sanmıştım. (Gerçekleşmemiş beklenti)
Komşularımın kötü günümde yanımda olacağını sanmıştım.
Buraya gelince beni arar diye düşünüyorum.
Doğum günümde bana güzel bir hediye almasını istiyorum.
Tahmin (Kestirme) Cümleleri
Bir kişinin sonucunu bilmediği bir olay veya durumla ilgili kendi görüşünü bildirmesini tahmin denir. Deneyimlere dayanarak bir olay veya durumla ilgili yapılan kestirmeyi ifade eden cümlelere tahmin cümleleri denir.
Örnek
Geç kaldık, Ali oraya varmıştır.
Onunla bu konuda anlaşabilirim bence.
Bence rahatına düşkün birisin.
Bu olay iyi sonuçlanmaz.
Bir iki güne geri döner.
Kaç gündür evde yalnız, canı sıkılmıştır, ona uğrayalım mı?
Bu saatte cadde kalabalıktır.
Yine bir kurnazlık yapacak.
Olasılık
Galiba
Belki
Sanırım
Zannederim
Olabilir
Olmalı
Herhalde
Bana göre
Gerçekleşmesi kesin bir sebebe bağlı olmayan, bazı olay veya durumların olabilirliği hakkında söylenmiş, ifadelere olasılık cümleleri denir.
Örnek
Kapı çaldı, gelen dedem olmalı.
Belki bir gün mektubum ulaşır sana.
Seni yarın arayabilirim.
Bu yaz ne yapacağımı bilmiyorum, belki teyzemlerin yanına giderim.
Belki bu sınavda daha başarılı olursun.
Bu ilacı içersen ağrıların geçebilir.
Yarın beklediğimiz film sinemaya gelebilir.
Seneye belki bu mahalleye taşırız.
NOT
Tahmin ve olasılık cümleleri karıştırılmamalıdır. Tahmin cümlelerinde emin oluş daha fazladır çünkü tahmin cümleleri bilgi ve deneyime bağlı olarak yapılır. Olasılık cümleleri ise durumun veya olayın muhtemel nedenleri veya sonuçlarından birini ön plana çıkaran ifadeleri içerir.
Bizim takım dünkü maçlar galip gelmiş olabilir. (Olasılık)
Sanırım bizim takım dünkü maçta galip geldi. (Tahmin)
Yarınki toplantıya oda gelebilir. (Olasılık)
Yarışı barışın kazanacağını düşünüyorum. (Tahmin)
Varsayım
Bir olay veya durumu gerçekleştiği halde gerçekleşmemiş gibi, gerçekleşmediği halde gerçekleşmiş gibi saymaya varsayım denir.
Bir durumun sonucu bilinsin veya bilinmesin kişinin bu durumu kendi istediği gibi sonuçlanmış kabul ettiği cümleler varsayım cümleleridir.
Örnek
Diyelim ki okulu bitirdin.
Onu tanısaydın, daha iyi olurdu.
Bu yıl sınavı kazanamayacağını düşünürsek, ona bir iş bulalım.
Farz edelim ki bu olaylar hiç yaşanmadı.
Robotların insanlar gibi düşündüklerini hayal etsene.
Eleştiri Cümleleri (Tenkit)
Varlık veya nesnelerin herhangi bir özelliğini iyi veya kötü yönleriyle ele almaya eleştiri denir. Bir olay, durum veya varlık hakkında olumlu veya olumsuz görüş bildiren cümlelere eleştiri cümleleri denir.
Örnek
Bize haber vermeden plan yapmanı pek doğru bulmadım.
Ressamın son yapıtında hiç yenilik yok.
Bu romanda çok sıradan bir dil kullanmışsın.
Orhan veli Türk şiirinde yeni bir kapı açtı.
NOT
Eleştirmek sadece olumsuz özellikleri belirtmek değildir.
Ünlü şair bu eseriyle hepimizin duygularını harekete geçirdi. (Olumlu eleştiri)
Yaptığınız işe karşın aldığınız parayı hak etmiyorsunuz. (Olumsuz eleştiri)
Özeleştiri
Bir kişinin kendi davranışları üzerinde yürüttüğü yargıları içeren cümlelere özeleştiri denir. Bu tür cümlelerde anlatıcı kendini veya kendisinin de dahil olduğu bir topluluğu eleştirir.
Örnek
Daha sade bir dil kullansaydım dediklerim anlaşılırdı.
Düşünmeden konuşunca kalbini kırdım.
Zamanı iyi kullanmadığım için başarısız oluyorum.
İnsanları tanımadan çabuk güveniyorum.
Bazı günler çok aksi bir insan olduğumun farkındayım.
Küçümseme
Bir kişi, olayı veya durumu önemsiz bulmaya, değersiz görmeye, beğenmemeye küçümseme denir. Bir kişi, olayı, durumu yeren bu cümlelere küçümseme cümleleri denir.
Örnek
Bu soruyu çocuk bile çözer.
İki satır yazınca kendini yazar zannetti.
Bu kadar cahil olduğunuza inanamıyorum.
Her işi bitirmiş, yazarlığı kaldı.
Okuyup avukat olacak da göreceğiz.
Aldığı para dişinin kavuğunu yetmiyor.
Azımsama
Bir şeyi umduğundan az bulmaya, az görmeye azımsama denir. Bir şeyin yetersiz görüldüğünü ifade eden cümlelere azımsama cümleleri denir.
Örnek
Koca okulda bu kadar mı öğrenci var?
Bu devirde bu kadar parayla kim geçinir?
Üç kilo kavurmayla mahalleyi doyuramayız.
Bu kadar seyirciyle tiyatro hayat bulmaz.
Azımsama ve Küçümseme Cümlesindeki Farklar
1) Azımsama cümlelerinde nicelik, küçümseme cümlelerinde nitelik ağır basar.
2) Küçümseme cümlelerinde öznellik ağır basar.
3) Küçümseme bir olayı, bir kişiyi, bir durumu beğenmemektir; azımsama bir şeyin miktarını az bulmaktır.
Bu kadar öğrenciyle dershaneler ayakta kalamaz. (Azımsama)
Bu problemi okumamışlar bile çözer. (Küçümseme)
Bu kadar öğrenciyle dershaneler ayakta kalamaz. (Azımsama)
Bu problemi okumamışlar bile çözer. (Küçümseme)
Şaşkınlık
Beklenmedik bir durum karşısında ne yapacağını bilememeye, hayrete düşmeye şaşkınlık denir. Hayret duygusunu ifade eden bu cümlelere şaşırma cümleleri denir.
Örnek
Dokuz kişi bir arabaya nasıl sığmış!
Hayret, sen bu evin yolunu bilir miydin?
Yola çıkar çıkmaz bir fırtına çıkmasın mı?
Demek bu kadar işi sen yaptın…
Beğeni Cümleleri
Herhangi bir durumu veya olayı memnuniyetle karşılayan bir davranışı olumlu bulan, gördüğü eşyanın güzelliğini ön plana çıkaran, bir kişinin iyi yönlerini vurgulayan cümlelere beğeni cümleleri denir.
Örnek
Araba dediğin böyle geniş olmalı.
Yazma deyince hiç kolaya kaçmaz.
Yemek konusunda kimse eline su dökemez.
Burada her mevsimin ayrı tadı var.
Ne söylesem bu çayın tadını anlatamam.
Yorum
Görülüp duyulanlardan anlatıcının kendince bir anlam çıkarmasına, açıklama yapmasına yorumlama denir. Kişinin bir olayı, bir durumu duygularına katarak anlattığı cümlelere yorumlama cümleleri denir. Yorumlama cümleleri özneldir.
Örnek
Yazarın anlatımında kuruluk var.
Yüzünüze bakınca acısını hissediyorum.
Sonbahar her seneden daha özel bu sene.
Gerçeği İfade Eden Cümleler
Gerçek hayatta görülen görülmesi mümkün olan unsurlar gerçek unsurlardır. Hepimizin başına gelebilecek, günlük hayatta karşılaşabileceğimiz olayları, durumları ifade eden cümlelere gerçeği ifade eden cümleler denir. Gerçeği ifade eden cümleler de olağanüstü olaylar veya varlıklar göremeyiz.
Örnek
Çocuklar bahçede oynuyorlar.
Biz dördüncü katta oturuyoruz.
Annemler bahçede sohbetin tadını çıkarıyor.
Hayal İfade Eden Cümleler
Kurmaca unsurlar, kurgusal unsurlar, düşsel unsurlar da diyebiliriz.
Hayal gücüne dayanan; gerçekte olmayan gerçekleştirmesi de mümkün olmayan olayları veya durumları ifade eden cümlelere hayal ürünü cümleler denir.
Örnek
Seni görmek için kuş oldum, kanatlandım.
Gökyüzü bugün hepimize dargın.
Seninleyken güneş, doğa, insanlar; her şey bana gülüyor.
Kedi fareye öfkesinden dolayı herkese bağırıyordu.
NOT
Gerçek unsurlarda somut, gözlenebilir akla uygun ifadeler kullanılır; hayal gücüyle kurulan ifadelerde soyut, düşsel ifadeler kullanılır.
Özlem (Hasret)
Bir kişiye, canlı veya cansız herhangi bir varlığa karşı hissedilen kavuşma isteğine özlem denir. Bir yeri, bir kişiyi görme isteğini bildiren; herhangi bir günün tekrar yaşanma arzusunu ifade eden cümlelere özlem cümleleri denir.
Örnek
Nerede o eski bayramlar?
Zamanımız olsa da yine oraları görsek.
Yıllardır görmediğim evim gözümde tütüyor.
Sürekli ders çalıştığım günleri özledim.
Aşamalı Durum Bildiren Cümleler
Bir olayın, bir durumun olumsuz veya olumlu yönde gelişimini anlatan cümlelerdir.
Bu tür cümlelerde “gittikçe, günden güne, giderek, günbegün ,yıldan yıla, zamanla, her geçen gün, zamanla, yavaş yavaş” gibi ifadelerin kullanıldığını görürüz.
Örnek
Ekran bağımlılığı ile ilgili uyarılar her geçen gün artıyor.
Ağacım bu ay biraz daha büyüdü.
Netlerim her ay yükseliyor.
Müziğe olan bağım her geçen gün artıyor.
Öğrenciler davranışlarını yavaş yavaş düzeltiyor.
Eş Anlamlı Cümleler
Aynı konu ve düşüncenin farklı sözcükler ve söz dizimi ile dile getirildiği cümlelerdir. Yani sadece ifade biçimi farklı olan bu cümleler birbirinin yerine tutabilir.
Örnek
Bu bardağın yarısı su ile dolu.
Bu bardağın yarısında su yok.
Hiçbir suçlu kendi yargıçlığından kurtulamaz.
Suçlular kendi vicdanlarından kurtulamaz.
Bütün dünya milletlerine içine alan bir kültür yoktur.
Her milletin kendine özgü bir kültürü vardır.
O; ne anlatacağından çok nasıl anlatacağını düşünen bir sanatçıdır.
Bu sanatçı için üslup, konulan daha önemlidir.
Bunu senden başkası söylemiş olamaz.
Bu sözü yalnızca sen söylersin.
Her doğru bir yanlıştan doğar.
İnsan yanlışlarından ders çıkararak doğruyu bulabilir.
NOT
Bazı yargılar birbirinin özdeşi olmasa bile yakın anlamlılık taşır. Bu cümleler birebir aynı ifadeleri anlatmasa bile, aynı özü aynı ruhu taşır.
Örnek
Yöneticimizle, fikirlerimizin uyuştuğu pek söylenemez.
Yöneticimizle pek anlaşamam.
Büyük başarılar, seçkin evlatlar yetiştiren anneler sayesindedir.
Beşik sallayan eller gün gelir dünyayı sallar.
Doğru konuşmayı olduğu kadar, doğru dinlemeyi de bilmemek yüzünden hangimizin başı derde girmemiştir ki…
Gerektiği yerde susup dinlemeliyiz.
Karşıt Anlamlı Cümleler
Anlamca birbirine zıt olan, birbiriyle çelişen cümlelerdir. Ortada bir konu vardır, konuya bakış açısı farklıdır. İlettikleri duygu tamamen birbirine terstir.
Zıtlık fikirde, duyguda, düşüncede vardır, kelimeler arasında birebir zıtlık olması zorunlu değildir.
Örnek
Bir eserin değerini belirleyen anlattığı şey değil, onu anlatma şeklidir.
İçerikten çok üsluba önem veren eserin niteliği tartışılır.
Sanatçı, hayatı kendi yorumuyla vermelidir.
Sanatçı, hayatı anlatırken ayna görevi görmelidir.
İnsan giyimiyle karşılanır, konuşmasıyla uğurlanır.
Bir kişiye karşı ilk olarak ne hissettiğinize dikkat edin çünkü bu hisler değişmez.
Geleceği sağlam temellere oturtabilmek için geçmişten yararlanmalıyız.
Güzel bir gelecek geçmişten izler taşımalıdır.
Bir insan geçmişin nesini özler ki…
Geçmişe özlem duymamak için hafızayı yitirmek lazım.
Cümle Oluşturma
Cümle; bir duyguyu, bir düşünceyi, bir isteği tam olarak anlatmak için bir araya getirilmiş sözcük grubu olduğuna göre anlamlı bir cümle oluşturmak için bu söz gruplarına ve sıralamasına da dikkat etmeliyiz.
Örnek
Ne kadar
Olalım
Bunu
Olursak
Sevdiklerimiz
Olamayız
Başarılı
Paylaşacak
Yoksa
Mutlu
Ne kadar başarılı olursak olalım, bunu paylaşacak sevdiklerimiz yoksa mutlu olamayız.
Aynı
Başkalarının
Nasıl
Şeyleri
Düşüncelerini
Dinleyerek de
Okuyarak
Yapabiliriz
Öğreniyorsak
Başkalarının düşüncelerini okuyarak nasıl öğreniyorsak, aynı şeyleri dinleyerek de yapabiliriz.
Rüzgar
İçin
O
Güce
En
Gücü
İle
Uçurtmalar
Değil
Karşı
Koydukları
Uçurtmalar rüzgar gücüyle değil, o güce karşı koydukları için yükselir.
Hoşgörülü
Konuşurken
Aldırış
Değil
Olmak
Söylenenleri
Düşüncelere
Tarafsız
Etmemek
Görüşle
Dinleyip
Bir
Varmaktır
Dikkatle
Ve
Yargıya
Konuşurken hoşgörülü olmak; düşüncelere aldırış etmemek değil, söylenenleri dikkatle ve tarafsız bir görüşle dinleyip yargıya varmaktır.
İnsan
Güven
Getirir
Güçlü
İçinde
İnsanlara
Duyduğumuz
Karşı
Toplum
Bizi
Güçlü
Daha
Bir
Haline
İnsanlara karşı duyduğumuz güven bizi toplum içinde daha güçlü bir insan haline getirir.
Sürmezler
İnsanlar
Yönlerini
Akıllı
İleri
Yanılmayacaklarını
Zayıf
Bildikleri
İçin
Akıllı insanlar zayıf yönlerini bildikleri için yanılmayacaklarını ileri sürmezler.
Cümle Birleştirme
Birden fazla cümlenin tek bir yargıda birleştirilmesine dayanan bir durumdur. Cümleler birleşirken her cümledeki anlam korunur.
Örnek
1) Tuz ruhu kelimesindeki ruh kelimesi öz anlamda nane ruhu, gül ruhu gibi kelimelerle kullanılır.
2) Tuz ruhu adlandırması, daha önce bir temizlik malzemesi olarak kullanılan tuza gönderme yapılarak oluşturulmuştur.
Daha önce ülkemizde bir temizlik malzemesi olarak kullanılan tuza gönderme yapılarak oluşturulan tuz ruhu kelimesinin içindeki ruh ifadesi öz anlamında nane ruhu, gül ruhu gibi kelimelerde kullanılır.
Atasözleri
Atalarımızın uzun deneyimine dayanan öğüt veren, kısa ve özlü sözlere atasözü denir.
Atasözlerinin Özellikleri:
1) Atasözleri, bir insanlığın veya toplumun yaşam felsefesidir. Topluma mal olmuş, toplum tarafından benimsenmiş sözlerdir.
2) Bir düşünce açıklanırken veya savunulurken atasözleri tanık gösterilir.
3) Yalın sözlerdir, anlatımları açıktır, gereksiz sözcük barındırmazlar. Kısa ve özdürler.
4) Atasözlerinin söyleyeni belli değildir.
5) Atasözlerinde taraf tutma yoktur.
6) Atasözleri herhangi bir olaydan çıkan sonucu veya ibret dersini toplumun tüm bireylerini ilgilendirecek bir yargıya bağlar, öğüt verir yol gösterir.
Örnek
Mart kapıdan baktırır, kazma kürek yaktırır.
7) Atasözleri her ne kadar gerçek deneyim ifade etse de kullanılan sözcükler mecazlı bir anlatımı ifade edebilir.
Örnek
Mum dibine ışık vermez.
Sirkesini, sarımsağını sayan, paçayı yiyemez.
8) Atasözlerinin konuları kullanıldıkları ülkeye göre değişiklik gösterebilir. Türk toplumunda tarih boyunca askerlik, çiftçilik önemli olduğu için at, kurt, silah, yiğitlik kavramlarını konu alan atasözleri vardır. Buna karşın ayı, kartal gibi Almanya’nın sembolü olan konular da Alman atasözlerine konu olmuştur.
Gerçek Anlamlı Atasözleri
Bu atasözlerinde tüm sözcükler gerçek anlamında kullanılır. Mecazlı bir ifadeye yer verilmez.
Örnek
Az söyle, çok dinle.
Hatasız kul olmaz.
Çok bilen çok yanılır.
Akıl akıldan üstündür.
Dost bin ise az, düşman bir ise çoktur.
Aç doymam, tok acıkmam sanır.
Mecazlı Anlamlı Atasözleri
Bu atasözlerinde anlatılmak istenen sözcüklerin gerçek anlamı değil başka bir anlamıdır.
Örnek
Bir başa bir göz yeter.
Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır.
Ayağını yorganına göre uzat.
Ağaç yaşken eğilir.
Kesilen baş yerine konmaz.
Can çıkmayınca huy çıkmaz.
Hem Gerçek Hem Mecaz Anlamlı Sözcükler
İki anlama da gelebilecek şekilde kullanılan atasözleridir.
Örnek
Damlaya damlaya göl olur.
Mum dibine ışık vermez.
Gülü seven dikenine katlanır.
Ateş düştüğü yeri yakar.
Bal tutan parmağını yalar.
Deniz kenarında dalga eksik olmaz.
Eş Anlamlı Atasözleri
Anlamları aynı olan atasözleridir.
Örnek
Körle yatan şaşı kalkar.
Üzüm üzüme baka baka kararır.
İyilik eden iyilik bulur.
Ne ekersen onu biçersin.
Ağustosta gölge kovalayan, zemheride karnını ovalar.
Yazın başı pişenin, kışın aşı pişer.
Zahmetsiz rahmet olmaz.
Bakarsan bağ bakmazsan dağ olur.
Körler memleketinde şaşılar padişah olur.
Koyunun bulunmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler.
Zıt Anlamlı Atasözleri (Çelişkili Atasözleri)
Toplumda farklı düşünen grupların düşüncelerini ortaya koyan atasözleridir.
Örnek
Zorla güzellik olmaz.
Zora dağ dayanmaz.
Derdini söylemeyen dermanını bulamaz.
Sırrını verme dostuna, o da söyler dostuna.
Akıl yaşta değil baştadır.
Aklı başa yaş getirir.
Kurunun yanında yaş da yanar.
Her koyun kendi bacağından asılır.
Taşıma suyla değirmen dönmez.
Damlaya damlaya göl olur.
Zararın neresinden dönersen kardır.
Battı balık yan gider.
Deyimler
Bazen bir olayı veya durumu ifade etmek için, o olay veya durumu karşılayacak kelimeler yerine, o ifadeyi çağrışım yaptıracak daha etkili ve sanatlı anlatacak sözler kullanırız. Kalıplaşmış bu sözlere deyim denir.
Deyimler bir dilin zenginliğini artıran, ifadelerini renklendiren, anlatımı daha etkili kılan söz gruplarıdır.
Dilimizin güzelliğini ve derinliğini yansıtan deyimler anlatımın gücünü arttırdığı gibi anlatımı kolaylaştırmaktadır.
Her deyimin bir ortaya çıkış hikayesi vardır.
Bir deyim hikayesi örneği:
Dolap Çevirmek
Eskiden vezir, paşa, sadrazam gibi devlet büyüklerinin yanı sıra toplumdaki zenginlerin de konakları olurdu. Kadın ve erkeklerin ayrı ayrı ağırlandığı bu konakların kadınlar kısmına haremlik, erkekler kısmına selamlık denirdi.
Kadınlar tarafıyla erkekler tarafı arasındaki duvara bir eksen etrafında dönen silindir şeklinde kapaksız dolap konurdu. Bu dolabın içinde sıra sıra geniş raflar bulunurdu. Kadınlar kısmında pişirilen yemekler bu dönen dolap sayesinde erkekler kısmına kolayca servis edilirdi.
İşte bu dolaplar zaman zaman mektuplaşma, gizli haberleşmede de kullanılır oldu. Bu sebeple gizli işleri olan kimseler tanımlanırken bu deyim kullanılmaktadır.
Deyimlerin Özellikleri
1) Kalıplaşmış sözlerdir. Kelimelerin yerleri değiştirilemez, eş anlamlısı olsa dahi yerine başka bir kelime kullanılamaz.
Örnek
Baş kaldırmak. Doğru
Kafa kaldırmak. Yanlış
Eli yüzü düzgün. Doğru
Yüzü eli düzgün. Yanlış
2) En az iki kelimeden oluşur.
3) Deyimler bir toplumun kültürel mirasıdır, o toplumun izini taşır.
4) Deyimler şahsa göre çekimlenir.
Örnek
Ödevimi yapınca gözüne girdim.
Bugün iğneyle kuyu kazıyoruz, artık çabalamayı bırakalım.
5) Deyimler arasında başka sözcükler girebilir.
Örnek
Sen ağzını hiç hayrı açmazsın.
Elini ayağını birden çekti.
6) Deyimler gerçek anlamından sıyrılıp başka bir anlama bürünürler, yani mecaz anlamlıdırlar. Sayıları az olsa da gerçek anlamlı deyimler de vardır.
Mesaj anlamlı deyimler:
Küplere binmek.
Burun kıvırmak.
Dilinde tüy bitmek.
Gerçek anlamlı deyimler:
Hem suçlu hem güçlü.
Çoğu gitti, azı kaldı.
İyi gün dostu olmak.
Deyimler, söz dizimi bakımından üçe ayrılır.
1) Sonu mastarla (-mak,-mek) ile biten deyimler.
Örnek
İğneyle kuyu kazmak.
Gözü kesmek.
2) Cümle şeklinde deyimler.
Örnek
Adet yerini bulsun.
Fol yok, yumurta yok.
Atı alan Üsküdar'ı geçti.
Dostlar alışverişte görsün.
3) Söz grubu şeklinde deyimler.
Örnek
Bağrı yanık
Bir içim su
İlk göz ağrısı
Maymun iştahlı
Ateş pahası
Anasının gözü
Ekmek teknesi
Deyim ve Atasözü Benzerlikleri
1) İkisi de kalıplaşmış söz gruplarıdır.
2) İkisinin de söyleyeni belli değildir.
3) İkisi de toplumun kültürel mirasıdır.
4) İkisi de kısa ve özlü sözlerdir. Uzun uzun anlattığımız düşünceye birkaç kelimeyle daha etkili anlattığımız sözcük gruplarıdır.
Vecize (Özdeyiş)
Bir düşünceyi kısa fakat özlü bir şekilde anlatan söyleyeni belli olan sözlere vecize denir. Atasözlerinden en belirgin farkı özdeyişlerin söyleyeni bellidir. Bunun yanı sıra özdeyişler de yol göstericilik olma özelliği zorunlu değildir.
Örnek
Aşk duyguların şiiridir. (Balzac)
Cahil insanın yanında kitap gibi sessiz ol. (Mevlana)
En verimli yağmur alın teridir. (Cenap Şahabettin)
Geçiş ve Bağ İfadeleri
Yazarken veya konuşurken cümleleri birbirine bağlama ihtiyacı hissederiz. Amacımız düşüncelerimizi daha iyi ifade etmek, anlatımı yönlendirmektir. Yapılan bu anlamsal geçiş veya bağlantı ifade edilmek istenen duygu veya düşüncenin daha etkili anlaşılmasını sağlar.
Bu ifadeler üçe ayrılır:
1) Düşüncenin yönünü değiştiren ifadeler. (Farklı düşünmeye yönlendiren ifadeler.)
2) Destekleyici ve açıklayıcı ifadeler.
3) Özetleyen ve sonuç bildiren ifadeler.
Düşüncenin Yönünü Değiştiren İfadeler
Cümle içinde anlatmak istediğimiz iki zıt durum için bu ifadeleri kullanırız. Düşünceler arasında olumludan olumsuza veya olumsuzdan olumluya geçiş vardır.
Farklı düşünmeye neden olan bu ifadeler şunlardır:
Ama
Fakat
Lakin
Ancak
Oysa ki
Ne var ki
Buna rağmen
Halbuki
Yine de
Örnek
Buluşmaya tam saatine geldim ama kimsecikler yoktu.
Oldukça hızlı gitmeme rağmen toplantıya geç kaldım.
Senden özür dilemiştim ama hala bana kızgınsın.
Telefon almak istiyorum yalnız hangisini alacağıma karar veremiyorum.
10'a çıkart aldığım kitabı beğenmemiş, oysa ki şiir kitaplarını çok sever.
Açıklayıcı ve Destekleyici İfadeler
Bazı anlattıklarımızın yeterince anlaşılmadığını düşünürüz. Daha iyi anlaşılmak için anlattıklarımızı daha farklı bir şekilde ifade ederiz. Aynı doğrultudaki iki cümleyi destekleyici ve açıklayıcı ifadelerle bir araya getirerek düşüncelerimizi destekleriz.
Düşüncelerimizi destekleyen bu ifadeler şunlardır:
Özellikle
Örneğin
Mesela
Hatta
Üstelik
Ayrıca
Açıkçası
Hatta
Yani
Başka bir deyişle
Örnek
Derslerini bitirmiş hatta test bile çözmüş.
Bu gösteri harikaydı özellikle kardeşinin yaptığına bayıldım.
İzmir’i çok seviyorum, hatta oraya yerleşmeyi düşünüyorum.
Bu tür hastalıklar özellikle bahar aylarında görülüyor.
Kışın burada çok güzel vakit geçirebilirsiniz mesela kayak yapabilirsiniz.
Özetleyen ve Sonuç Bildiren İfadeler
Konuşurken veya yazarken anlattıklarımızı bir sonuca bağlar özetleriz.
Anlatılanları özetleyen bu ifadeler şunlardır:
Kısacası
Görüldüğü gibi
Özetle
Sonucunda
Son olarak
Böylelikle
Böylece
Örnek
Bu yıl hiç çalışmadık sonuç olarak sınavı kazanamadık.
Dediği her görevi yerine getirdim sonuç olarak sorumluluklarımı biliyorum.
Verilen ilaçları düzenli kullanmış bunun sonucunda sağlığına kavuşmuş.
Çok düzenli besleniyorum böylece kendimi sağlıklı hissediyorum.